20 Mayıs 2013 Pazartesi

23 Yaş


Bu yaşta bu kadar bulanık hisleri hiçbirimiz haketmiyoruz.
Ama biz bize asla vaat edilmeyen ve kafamızda yaşattığımız şeyler için başkalarını suçluyoruz.
Halbuki hayallerimizin sorumlusu biziz.
Kabahatli olan yine biz.
Fakat yine de vazgeçemiyoruz hayallerimizden. Çünkü hiçbir gerçeğin bizi onlardan uzaklaştırmasına tahammül edemiyoruz. Hatta öyle ki onlar bazı şarkıları çok seviyorlar, sonra biz o şarkıları ezbere biliyoruz.

Biz aslında mümkün olan şeylerle yetinsek, kanaat etmeyi bilsek, hayallerimizdekini gerçek sanmaktan vazgeçsek, bazı şeylerin sadece filmlerde olabileceğine bir inansak ve sonra film izlemeyi biraz azaltsak bu kimsenin ne yaptığını bilmediği diyardan birazcık uzaklaşabiliriz.
Çünkü bence geleceği ürkütmeyelim, mutluluğu israf etmeyelim. Lazım olacak.

8 Mayıs 2013 Çarşamba

Denge


Güzel şeyler düşünüp eyleme dökmenin ardından bir hafta sonra o güzel şeyleri yok eden de benim.
Kadın kararsızlığından kötü bir şey daha yok.

Küçükken daha olgundum diye düşünüyorum. Şimdi de bir delilik yaptığım yok, lakin bir delilik yapmaktan korkmuyorum, mesele bu. Mesele korkak olmamak.
Ben zamanın birinde sürekli gülümsememden şikayetçi olunan biri olarak aslında yine de kabuğumu kırmamış olmayı seviyorum, inatçılığımı sürdürüyorum, çünkü benden halihazırda var olmayan tepkilerimi göstermemin beklenmesi biraz fazla olurdu, öylesine yetenekli olamazdım.
Beni benden beklenilen ve gösterip gösteremediğim hiçbir tepkinin sonucu tedavi etmedi. Ben sızlayan yerlerimin üzerine şimdi adını dahi hatırlayamadığım ve onlara oldukça vefasızlık ettiğimi düşündüğüm tek kullanımlık şiirleri ve şarkıları bastım.
Tepki gösterdiğimde başarılı olacağıma hiçbir zaman inanmadım. Çünkü ben zamanında boş bir kağıda "tepki" yazıp espri niyetine arkadaşlarına gösteren insanım. Gösterdiğim ve başarılı olduğum tek tepki o. Gülmüşlerdi, öyleyse başarılı olmuştum.

Nihayetinde tepkisiz ve kararsız olmam kimsenin hoşuna gitmiyor.

Bazen güzel cümleler yazıyorum, güzel olduklarını söylüyorlar. Fakat ben daha çok bunları söyleyebilmiş olmayı diliyorum.
Ortada bir tek ben varken, konuşan halim yazan halimi kıskanmakta ısrar ediyor. Büyüdüğüme bile inanabiliyorsam konuşacağıma da inanıyorum. En azından "bilmem"leri seyreltme fikri hoşuma gidiyor. Sesini seven birinin konuşmaması sesine haksızlık olurdu diyorum.
Anlayabiliyorum. Söylediklerinizi, söyleyemediklerinizi.
Hepsini.
Sonra bazen şımarabilmeyi de öğrendim.
Bunlar güzel meziyetler.
Güzel olma yolunda ilerleyen bir şey daha var, bu yılın bitmesi.
Geçsin, yine bitsin artık diyeceğim yenisi gelsin.
Ama bu çok acıttı, en önce bu gitsin.