22 Ağustos 2017 Salı

Buraya geri dönmek için acı çekmek gerekiyormuş, onu anladım.
Mutluyken, her şey yolundayken Serap buraya uğramıyormuş, onu gördüm.
Yazılarının %80'ini ağlayarak yazıyormuş, bunu deneyimledim.

Böylesine canım acımayalı birkaç yıl olmuş. Kelimelerim tükenmiş. Nereden başlasam, ne yazsam olmuyor, tutturamıyorum. Parmaklarım kireçlenmiş. Hatta harflerin yerini bulmakta güçlük çekiyorum. :)

Derdimi açabileceğim kimse yok, ondandır buraya koştura koştura gelmem.

Biraz büyüdüm. Bir kızım var. Yaşadığımı hissettiren yegane varlık.
Eşim beni yeterince sevmiyor ya da ben öyle düşünüyorum.

Beni yerle bir eden tek şey değersiz hissetmek. Sanırım o da bunu iliklerime kadar hissettiriyor bazen.
Anlayamıyorum, emin olamıyorum.

Ömrünüzü paylaştığınız birini her seferinde bu kadar kıracak kadar ne yaşadınız? Nasıl bu kadar kötü olabildiniz? Onun canı yanarken sizin canınız yanmadı mı? Gözyaşları içinizi acıtmadı mı?

Bilmiyorum.
Ben anlattığım hale dönüşmek istemezdim. Ne olursa olsun, merhametim bana kalsın.

Ve evet çok korkuyorum, ya onu sevmekten vazgeçersem diye.