Dizi ve film izlemeye ya da kitap okumaya birer ödevmiş gibi
bakmayı bırakıp da tüm bunları zevkle yapmaya başladığım anda hayatın tadına
varacağıma inanıyorum.
Konumuz yine benim hastalıklı ruhum ve birtakım
memnuniyetsizliklerim. Blogun açılış amacı. Yine kendime dair. Kendime duyduğum
sevgi eksikliği.
Sahi her güzel eyleme bir ödevmiş gibi bakma alışkanlığını nasıl
kazandım ben?
Bir dizinin bir sezonunun son bölümüne geldiğimde izlemekten
aldığım haz dışında, sonuna gelmiş olmanın verdiği haz daha mutlu ediyor beni.
Ya da bir filmin sonuna yaklaşmış olmak mesela. Ya da bir kitabın. Bütün
bunları yapmak zorundaymışım gibi. Eh bir bırak kendini de mutlu ol değil mi,
zevk al yani, zorun ne?
Belki de izlediğim ya da okuduğum her şeyin bana bir faydası
olacağına inandığımdan ya da faydası olması gerektiğini düşündüğümden
kaynaklanıyor bu durum. Ben bir bencilim.
Ödev filan yok artık zerap. Hatta ödev veren olacaksın belki
bundan sonra. Hadi ama.
4 yorum:
serapım açılış amacından sonra blog çocuğumuz gibi olmuyor mu ama :)
Aynen öyle yahu. :)
Bloglarımız olmadan asla. :)
ya ben de böleyim ki hem de aynen.
:)
ama severim kendimi ki.
:)
deep;
Haklısın, kötü bir şey değil aslında. Bazen sıkıyor hepsi bu. :)
Yorum Gönder