Mantığınız almıyor olanları değil mi?
Doğrudur. O çok güvendiğiniz mantığınızı işlevsiz hale getirdiler,
yaptılar bunu.
Salt duygu insanı oluverdiniz, böyle çabucak, hem de siz!
Endişelenmeyin, siz bir şey yapmadınız. Duygularınız işe koştu
aklınızın ipleri gönlünüzden kaydığı anda.
Yeryüzündeki tek ipsiz sapsız da siz değilsiniz üstelik. Hepinizin
ortak düşmanları var. Fazlalık duygularınızdan bahsediyorum, paylaşılmayı
bekleyen lakin paylaşamadığınız, paylaştırmadıkları duygularınızdan.
Siz unuttuğunuzu sandınız, bağladınız iplerinizi.
Birisi saçlarıyla hatırlattı. Birisi yüzüyle. Biri sesiyle. Bir diğeri
sözleriyle. Biri kokusuyla. Birisi sevdiği şarkılarla. Birisi yürüyüşüyle. Biri
bakışıyla. Hatırlayabilecekleriniz sadece bu kadardı, bitti. Unutmanızı
gerektirecek bir sürü anınız bile yok. Bitti. Ama o hatırlatmayı kendilerine
görev edinmiş birileri bitmek bilmedi. Bitmeyecekler. Hem de siz hatırladığınız
sürece.
Bulutlandı zihniniz, gürledi kalbiniz, yağdı yağmurunuz,
aktı kendi toprağınıza.
Korkmayın, gözyaşlarınız güvence altında.
Birilerinin
dokunamayacağı şeyleriniz de var hayatta.
Birileri de hayal kurabilmeyi öğretir mi bana?
Beyninizi patlatın, kalbinizi de sökün sevgili dostlarım.
Sahi bir de şunu dinleyiverin.
4 yorum:
Hatırlamak istemiyorum ben, sesiyle kokusuyla ya da yürüyüşüyle. Aklımdan ve duygularımdan çıkıp gitsin.. Yeterli
Kesinlikle öyle.
Hatırlamak güzel şey.
Hatırlamamak da bir o kadar güzel.
Birilerinin dokunamayacağı şeyleriniz de var hayatta.
Bunu sitemkar bir ruh mu, cüretkar bir ruh mu söylüyor? Bu, o kadar çok şeyi değiştirir ki !
Belki sitemkarlıkla. Kırılmışlıkla, üzülmüşlükle yazılan şeyler.
Bu durumlar dışında söyleyecek sözüm olmuyor genellikle.
Bir şeyler söylemek için mutsuzluk gerekiyor bana.
:)
Yorum Gönder