2 Şubat 2013 Cumartesi

Geçimsiz Kardeşler




Mantığınız almıyor olanları değil mi?
Doğrudur. O çok güvendiğiniz mantığınızı işlevsiz hale getirdiler, yaptılar bunu.
Salt duygu insanı oluverdiniz, böyle çabucak, hem de siz!

Endişelenmeyin, siz bir şey yapmadınız. Duygularınız işe koştu aklınızın ipleri gönlünüzden kaydığı anda.
Yeryüzündeki tek ipsiz sapsız da siz değilsiniz üstelik. Hepinizin ortak düşmanları var. Fazlalık duygularınızdan bahsediyorum, paylaşılmayı bekleyen lakin paylaşamadığınız, paylaştırmadıkları duygularınızdan.

Siz unuttuğunuzu sandınız, bağladınız iplerinizi. 
Birisi saçlarıyla hatırlattı.  Birisi yüzüyle. Biri sesiyle. Bir diğeri sözleriyle. Biri kokusuyla. Birisi sevdiği şarkılarla. Birisi yürüyüşüyle. Biri bakışıyla. Hatırlayabilecekleriniz sadece bu kadardı, bitti. Unutmanızı gerektirecek bir sürü anınız bile yok. Bitti. Ama o hatırlatmayı kendilerine görev edinmiş birileri bitmek bilmedi. Bitmeyecekler. Hem de siz hatırladığınız sürece.

Bulutlandı zihniniz, gürledi kalbiniz, yağdı yağmurunuz, aktı kendi toprağınıza.
Korkmayın, gözyaşlarınız güvence altında. 
Birilerinin dokunamayacağı şeyleriniz de var hayatta.
Birileri de hayal kurabilmeyi öğretir mi bana?

Beyninizi patlatın, kalbinizi de sökün sevgili dostlarım. Sahi bir de şunu dinleyiverin.

4 yorum:

birdeli dedi ki...

Hatırlamak istemiyorum ben, sesiyle kokusuyla ya da yürüyüşüyle. Aklımdan ve duygularımdan çıkıp gitsin.. Yeterli

Serapus dedi ki...

Kesinlikle öyle.
Hatırlamak güzel şey.
Hatırlamamak da bir o kadar güzel.

Adsız dedi ki...

Birilerinin dokunamayacağı şeyleriniz de var hayatta.

Bunu sitemkar bir ruh mu, cüretkar bir ruh mu söylüyor? Bu, o kadar çok şeyi değiştirir ki !

Serapus dedi ki...

Belki sitemkarlıkla. Kırılmışlıkla, üzülmüşlükle yazılan şeyler.
Bu durumlar dışında söyleyecek sözüm olmuyor genellikle.
Bir şeyler söylemek için mutsuzluk gerekiyor bana.
:)