Ona yüklediğim tüm yan anlamların yanında bizzat kendisini
de seviyorum. Karamelli çikolatanın gerçeğini de seviyorum. En gerçek haliyle.
Şimdilerde ona yüklediğim diğer anlamıyla benim için daha
fazla mutluluk verici olmasına rağmen kendisini de unutmadım.
Yemek için kışı bekliyorum.
Sonra üşümek istiyorum.
Soğuk soğuk essin. Ellerim ve ayaklarım ısınmasın her kış
olduğu gibi. Şikayetçi olayım bundan. Isındığında da mutlu olayım.
Uzun uzun yazılar yazmak istiyorum. Belki de tüm kısa
sözleri bırakıp, uzun uzun yazarsak her şeyi ama her şeyi mutlu oluruz o zaman
diyorum.
Mutsuz olmayı bu kadar çok dileyerek yapmayalım istiyorum
çoğu şeyi.
Beni kim bu kadar sevmedi de ben bu denli mutsuzum demeyeyim
diyorum.
Fonda sürekli bir şarkı dönsün istiyorum. Bu şarkı.
Sarsın hep başa. Ya da ben yeniden ve yeniden o ‘play’
tuşuna tıklamaktan yorulmayayım.
Hem yorulduğumu kim söyledi.
Bir yandan da gözlerimi kapatıp, hiç açmayıp, bir müzik
aletini çalmak istiyorum. Tek başıma. Hiç bilmeden. Yan flüt mesela. Güzel
olurdu.
Bilmeden. Ama su gibi. Gözlerimi açmadan. Kışın.
Duygularımı ifade etmek için ise nesnelerin varlığına çok
şükrediyorum.
Cümlelerle yapamam çünkü. Küçüğüm daha. Kurduğum cümleler
boyumdan büyük olur sonra.
Mesela ben karamelli çikolatayı çok seviyorum.
Kış olsun. Yanımda ise iki tane karamelli çikolata.
2 yorum:
iki tane mi?
hımmm iki anlamı ordan geliyor.
:)
kısa yazarak anlatıyosun ki zaten.
:)
one more cup of coffee for the road.
heeeeey.
:)
Hımmm yine anladın beni deep :)
Sana sır falan dayanmıyor. :)
Yorum Gönder