Bir dönemin daha sonuna geldik sayın seyirciler.
Bu dönem geçmiş dönemlerimden farklı olarak, öğrencilerin
son hafta okulu ektiği lakin öğretmenlerin okula gelme zorunluluklarının olduğu
bir dönem.
Sıralardan masaya geçtiğim dönem.
Ama sınıflara az öğrencinin geldiği zamanlar ve bu
sınıflarda yapılan sohbetler de bir hayli güzel. Dönemin yoruculuğundan sonra
karşılıklı olarak tüm sevimliliklerimizin ortaya çıktığı bir dönem, oldukça
sıcak bir dönem. Yani ne bileyim, bütünleştirici olmak güzel. Merak edilmek
güzel, tüm ayrıntılarınızla. 30 çift göz bu, az değil.
Başlarken yaşadığım tüm şaşkınlıkların, “şimdi ne yapacağım?”ların
biraz da olsa son bulduğu dönem bu dönem. Alıştığım dönem. Belki birazcık da
mesleğimi sevmeye başladığım dönem. “Benden öğretmen olurmuş aslında ya” dediğim
bir dönem. Ailemin, mahallenin, tanıdıkların “öğretmen kızımız” diye bana kucak
açtığı bir dönem.
Belki en çok sevildiğim dönem.
Dönemi kapatıyoruz. Sonra bir yaş daha büyüyorum bu ay. Öyle
yeni yeni kararlarım yok, başlangıçlarım yok. Her şey olduğu gibi kalacak, ben ise
geleceğim adına biraz daha fazla çalışacağım.
Bir şeyler değişecek, orası kesin. Kim görmüş hep durağan
kalan şeyleri. Çoğunun hayatlarında uyguladığını yapıyorum ben de bu dönem,
zamana bırakıyorum.
Benim işim insanlarla uğraşmak. Onlara bir şeyler
öğretmekten evvel, onları tanımak. Hissettiklerini tahmin etmek. İşimin en çok
bu kısmını seviyorum.
Örneğin girdiğim tüm sınıflarda bir çalışma yaptım bu hafta.
Bir konu belirledim, onlar da o konu hakkında İngilizce yazı yazmaya
çalıştılar. Topladım daha sonra onları, okudum. Konu şu: Write down the four
most important things you have and explain why they are important for you.
Yani hayatlarındaki en önemli 4 şeyi yazıp, neden önemli
olduklarını açıklayacaklardı.
En başta sadece somut düşünmeyin, soyut şeyler de olabilir
dememe rağmen, hemen hemen tüm kağıtlarda “my mother, my father, my brother, my
computer, my telephone, PS3” başlıkları var. Gençlik böyle. Okuması çok zevkli.
Sizi tanımak güzel.
Hayatlarınızın seyri güzel değişsin. :)
13 yorum:
my family diye özet geçene bonus vermen gerekir :D
Var var öyleleri de. :)
ne kadar uzak geldiyse bir o kadar yakın geldi okul sıralarında oturduğum günler. hele bahsettiğiniz tatil öncesi dönemler. hatırlıyorum dönem içinde çizmiş oldukları portreden farklı olan, rahatlamış, sıyrılmış öğretmenleri, hayat bilinmezinin doğru şıkkını söyleyeceklerini zannederek kulaklarımızı açıp dinlediğimiz ağızlarından çıkan samimi her cümleyi... süper!
verilen cevaplara gelince de; dönemsel olarak meydana çıkan değişiklik inanılmaz ve de kaçınılmaz.
sevgiyle...
Özgür;
Öyle bir yorum yaptın ki, bu kocaman yazıyı boşuna yazmışım hissini uyandırdın, o kadar güzel. :)
asla! düşünebiliyor musun; bugün bana ne hatırlatabilir di o günleri ya da hatırlatarak tebessüm ettirebilirdi böylesine sessizce, hoşça, ne? böyle düşününce benim için bu günlük tek yanıt: senin yazın. işte sana yazman, yazmış olman için kocaman bir sebep.
sevgiyle...
Çok teşekkür ederim, çok!
Güzel kal. :)
güzel bir yazı :)
Uzun Lafın Kısası;
Teşekkürler. :)
güzel paylaşımınız için teşekkürler..
İngilizce Öğretmeni misin? Eğer öyleysen ve atanamadıysan yada atanmak gibi bir derdin yoksa ve dahası iş arıyorsan yazılı keyifele okuyan ingilizce öğretmeni ben seninle çalışabilmeyi isteri. Contact me
Muammer Karaca;
Hıhım İngilizce öğretmeniyim. Evet atanamadım, hazırlanıyorum tekrar.
Bir yandan da ücretli öğretmenlik yapıyorum. Çok teşekkür ederim önerin için, İngilizce öğretmeni olduğunu biliyorum senin de. :)
Sen öğretmenlik yapmıyor musun ki?
Benim işim insanlarla uğraşmak. Onlara bir şeyler öğretmekten evvel, onları tanımak. Hissettiklerini tahmin etmek. İşimin en çok bu kısmını seviyorum.
'Önce onları tanımak'... Sır, bu !
Kesinlikle.
Ama inan öylesine zor ki.
Yorum Gönder